top of page

PRP (Platelet Rich Plasma)

PRP Tedavisi nedir ve ne için kullanılır?

PRP sözcüğü, Platelet Rich Plazmanın kısaltılmasıdır ve Türkçeye trombositten zengin plazma olarak çevrilebilir. Trombositler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan aynı zamanda vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımı ve doğal hallerine dönmelerine sağlamak için gerekli olan büyüme faktörlerini yapısında barındıran kan hücreleridir. Deri ve dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımızda bulunan trombositler bu bölgede toplanarak onarım sürecini başlatır. PRP'nin yani trombositten zengin plazmanın kişinin kanından elde edilerek hasarlı bölgeye uygulanmasına genel olarak PRP Tedavisi denmektedir.

PRP uygulamasının amacı; hasarlı dokuya veya ihtiyacı olan bölgeye kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda trombosit verebilmektir (bu yöntemle elde edilen trombosit yoğunluğu kandakine göre 8-13 kat daha fazladır), Böylece hasarlı dokunun hızla onarımı başlar ve iyileşme süreci hızlanır.

PRP tedavisinde ise; Yeni Nesil teknolojiler kullanılarak kişinin kanında bulunan mikro litrede 150 bin-400 bin trombosit sayısı 8-13 kat oranında konsantre edilerek mikro litrede 1 milyon beş yüz bin ile 5 milyon iki yüz bin aralığında trombositler elde edilir.

PRP’nin dermatoloji ve kozmetolojideki kullanım alanları nelerdir?

Cilt ve saç uygulamaları  (Cilt gençleştirme, cilt yenileme, kırışıklık azaltma, saç dökülmesini durdurma, yara izlerini azaltma, leke tedavileri )

Saç ekiminde, yapılacak bölgeye önceden hazırlık amaçlı, ekim yapıldıktan sonra köklerin iyileşmesi ve beslenmesi amacıyla 4 doz olarak uygulanır

PRP Ne sıklıkla uygulanmalıdır?

Genellikle 4 hafta arayla 3- 4 seans halinde uygulanır. 6 ay ya da yılda 1 kez tekrarı etkinin devamı için önemlidir.

 

PRP uygulama sonrasında;

Cilt renginde açılma, daha parlak bir görünüm ve kırışıklıklarda azalma gözlenmiştir. Bu tedavinin tek başına yeterli olup olmayacağı, kişinin yaşına, cilt yapısına, cildin yaşlanma oranına göre değişir. Özellikle güneşten yıpranmış, sarkmış cansız veya soluk görünen ciltler PRP tedavisinden fayda görür, canlılık ve parlaklık kazanır.

PRP nasıl hazırlanır?

Tedavide kullanılan PRP, kişinin kendi kanından elde edilir. Özel üretilmiş tüpler ve açılır başlıklı santrifüj kullanılarak kişiden alınan az miktarda (15-30-60 cc) kanın, hücre ve sıvı  (plazma olarak da anılır) kısmı birbirinden ayrılır. Bu ayrılan sıvı kısım kendi içinde trombositten zengin (PRP) ve trombositten fakir (PPP) olmak üzere iki yapıdan oluşur. Bu esnada lökositler ve trombositlerden oluşan Buffy Coat’ta elde edilir. Trombositten zengin kısım (PRP) ile birlikte Buffy Coat’ta tedavi edilecek bölgeye uygulanır.

Bu işlemler için geliştirilen kitler sayesinde PRP son derece güvenilir bir uygulama haline gelmiştir. PRP uygulamasının yapılacağı merkezlerde, içerisinde kimyasal madde olmayan özel olarak PRP için üretilmiş onaylı tüp tercih edilmesi, etkinlik ve hasta güvenliği açısından büyük önem taşır.

 

PRP tedavisi güvenli midir ve olası yan etkiler nelerdir?

PRP tedavisi “otolog” dur. Yani dışarıdan bir madde kişinin kendi kanındaki trombositler yoğunlaştırılıp tekrar kendisine verilmektedir. Dışarıdan herhangi bir madde eklenmediği için PRP tedavisi son derece güvenlidir. Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı onayı bulunmayan, ficoll içeren ve steril olmayan ürünlerden elde edilen PRP enjeksiyonu sonrası kızarıklık, kaşıntı ve deride döküntü gibi yan etkiler görülebilir.

PRP’yi kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Ağrı kesiciler, romatizma ilaçları, kan sulandırıcı ilaçlar, steroid tedavisi PRP uygulaması öncesi ve sonrasında doktorunuzun önerdiği süre boyunca kullanılmamalıdır.

PRP kimlere kullanılmamalıdır?

Trombosit sayısı normalin altında ise, kanda pıhtılaşma sorunu varsa, eş zamanlı antikoagülan (kan sulandırıcı) tedavi alınıyorsa, aktif enfeksiyon varsa, tümör veya metastaz varsa, gebelik varsa PRP tedavisi uygulanmamalıdır.

PRP elde etme uygulama kitlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar;

  • Sağlık Bakanlığı Türkiye ilaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından onaylı olmalı (UBB kaydı olmalı )

  • Ficoll içermemeli

  • Tüpler kapalı sistem olmalı

  • Steril olmalı

  • Trombosit konsantrasyon miktarı, mikro litrede en az bir milyon beşyüz bin adet olmalı

  • PRP set içeriğinde, kan alma ve elde edilen ürünü uygulamak için gerekli kitler olmalı

  • PRP kiti, PRP ve PPP’yi ayrı ayrı almaya uygun olmalı

  • PRP elde etmek için açılır başlıklı santrifüj cihazı tercih edilmeli

  • Medikal ürün sınıfında en az Class II a veya Class II b onayı olmalı

  • CE belgesi olmalı (1023)

  • ISO belgesine sahip olmalı (13485)

CGF (Consantre Growth Factor)

PRP yöntemi gibi elde edilen yoğun trombosit (platelet) hücrelerinin içindeki büyüme faktörlerinin bir takım ek yöntemlerle aktive edilerek (trombositlerin parçalanması) açığa çıkarılması ve bunların uygulanması ile yapılan bir tedavidir. Ne kadar çok PRP elde edilirse o kadar çok CGF elde edilebilir. Bu trombositler ve konsantre büyüme faktörleri, özellikle hasarlı dokudaki tamir mekanizmalarını aktive ederler.

 

Trombositlerin parçalanması 3 yöntemle sağlanmaktadır.

1-Radyo frekans

2-Kimyasal antagonistler

3-Fiziksel bio-aktivatör.

 

Bunlar içerisnde en güvenilir yöntem Genesis hücre ayırma sistemidir (Fiziksel aktivatör) ve burada CRF elde edilmesi trombositlerin aktivasyonu ile yapılır.

 

Trombositlerde çok sayıda büyüme faktörleri olduğundan, PRP, hücresel çoğalma, kolajen üretimi, hyalüronik asit üretimi, epidermal hücre büyümesi, anjiyogenez, vb. sistemleri harekete geçirerek farklı tipte tedavilerde kullanılabilir.

CGF, PRP’nin kullanıldığı tüm durumlarda ve PRP ile aynı yöntemlerle uygulanır.

Başlangıçta daha çok “Kozmetik ve Anti-aging” amaçlı kullanılmış olsa da sonraları özellikle kas iskelet sistemi hastalıklarında, yaralanmış bölge iyileşmesinde, yaraların ve yanıkların tedavisinde ve saç dökülmesinde kullanılan, diğer tedavilere kıyasla daha kolay bir yöntemdir.

Yeni Nesil PRP ve CGF (Consantre Growth Factor)

bottom of page